Ethereum
New member
2016 yılında, Türkiye ve Yunanistan nezdinde resmiyet kazanan, lakin sonrasındasında kesintiye uğrayan süreç, 7 Nisan 2022’de son basamağa gelmişti.
Toplantının akabinde seferlerin başlaması için gereken tüm prosedürler tamamlanmış, 11 Ekim’de Selanik-İzmir ortası feribot seferleri resmi olarak başlamıştı.
Yunanistan’ın Selanik kentinden kalkan Levante Ferries feribotu, 119 yolcu 74 mürettebat ile İzmir’e gelmişti. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 19.00’da Selanik’ten İzmir’e sefer yapacak feribotun, salı ve perşembe ve pazar günleri ise saat 19.00’da İzmir’den Selanik’e sefer yapması, seferlerin 12-13 saat sürmesi bekleniyordu. Araç ve yolcu taşıyan feribotların turizm ve ticaret için geniş fırsatlar sağlayacağı düşünülürken, bu seferlerin yolcu ve taşıma şirketlerinin düşük talebi niçiniyle 31 Mart’a kadar durdurulduğu açıklandı.
Ekim ayında Ege’nin iki yakasında başlayan İzmir-Selanik ropax (araç ve yolcu taşıyan gemi) çizgisindeki seferlerin kapandığını tabir eden İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Lideri Yusuf Öztürk, “Maalesef 2 ay evvelce başlayan sınırın nisan yahut mayıs ayına kadar kapanışını yapıyoruz. Kabul edilebilir bir şey değil. Deniz Ticaret Odası olarak mütevazı olamayacağım. 8 yıldır bu çizgiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Tekraren Yunanistan’a gittik, Yunanistan’dan konuk kabul ettik. Ana gayesi; ’Türkiye’nin ihraç yüklerini Avrupa’ya ne kadar süratli, en maliyetsiz biçimde sokarız’dı. Bugün İzmir’den çıkış yapan yalnızca Çeşme’den bir firmamız var. O firmamız da Dresden Limanı’na gidiyordu. İzmir’den öbür firma İspanya’ya gidiyor. Daha öncesinde de öbür bir firma Fransa’da Sete’ye gidiyordu. Avrupa’ya güneyden İspanya, Fransa, İtalya’dan giriş yapılıyor. Dünyada en çok kira geliri getiren gemi tipi ro-ro. Bir ro-ro firması, tıpkı denizi kullanan iki ülke bu biçimde bir sınırı kurdu” dedi.
“İspanya’dan, Fransa’dan, İtalya’dan giriş yapılıyorken İzmir’den Selanik’e gidiş, Selanik’ten Güney Avrupa’ya, Balkanlara giriş Türkiye lojistik açısından daha uygun değil mi?” diye soran Öztürk, “Lojistik performansımız hayli uygun değil. Bu da dış yatırımı etkiliyor. Yalnızca bu biçimde değerlendirmemek gerekiyordu. Lojistik firmalarımızın bu hatta büyük dayanak vermesi gerekiyordu ancak olmadı” tabirlerini kullandı.
Toplantının akabinde seferlerin başlaması için gereken tüm prosedürler tamamlanmış, 11 Ekim’de Selanik-İzmir ortası feribot seferleri resmi olarak başlamıştı.
Yunanistan’ın Selanik kentinden kalkan Levante Ferries feribotu, 119 yolcu 74 mürettebat ile İzmir’e gelmişti. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 19.00’da Selanik’ten İzmir’e sefer yapacak feribotun, salı ve perşembe ve pazar günleri ise saat 19.00’da İzmir’den Selanik’e sefer yapması, seferlerin 12-13 saat sürmesi bekleniyordu. Araç ve yolcu taşıyan feribotların turizm ve ticaret için geniş fırsatlar sağlayacağı düşünülürken, bu seferlerin yolcu ve taşıma şirketlerinin düşük talebi niçiniyle 31 Mart’a kadar durdurulduğu açıklandı.
Ekim ayında Ege’nin iki yakasında başlayan İzmir-Selanik ropax (araç ve yolcu taşıyan gemi) çizgisindeki seferlerin kapandığını tabir eden İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Lideri Yusuf Öztürk, “Maalesef 2 ay evvelce başlayan sınırın nisan yahut mayıs ayına kadar kapanışını yapıyoruz. Kabul edilebilir bir şey değil. Deniz Ticaret Odası olarak mütevazı olamayacağım. 8 yıldır bu çizgiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Tekraren Yunanistan’a gittik, Yunanistan’dan konuk kabul ettik. Ana gayesi; ’Türkiye’nin ihraç yüklerini Avrupa’ya ne kadar süratli, en maliyetsiz biçimde sokarız’dı. Bugün İzmir’den çıkış yapan yalnızca Çeşme’den bir firmamız var. O firmamız da Dresden Limanı’na gidiyordu. İzmir’den öbür firma İspanya’ya gidiyor. Daha öncesinde de öbür bir firma Fransa’da Sete’ye gidiyordu. Avrupa’ya güneyden İspanya, Fransa, İtalya’dan giriş yapılıyor. Dünyada en çok kira geliri getiren gemi tipi ro-ro. Bir ro-ro firması, tıpkı denizi kullanan iki ülke bu biçimde bir sınırı kurdu” dedi.
“İspanya’dan, Fransa’dan, İtalya’dan giriş yapılıyorken İzmir’den Selanik’e gidiş, Selanik’ten Güney Avrupa’ya, Balkanlara giriş Türkiye lojistik açısından daha uygun değil mi?” diye soran Öztürk, “Lojistik performansımız hayli uygun değil. Bu da dış yatırımı etkiliyor. Yalnızca bu biçimde değerlendirmemek gerekiyordu. Lojistik firmalarımızın bu hatta büyük dayanak vermesi gerekiyordu ancak olmadı” tabirlerini kullandı.