Ethereum
New member
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı kapsamında hazırlanan “Ulaştırma 2053 Vizyonu” raporundan derlediği bilgiye bakılırsa, 2020’de dünyada yüklerin hacim olarak yaklaşık yüzde 89’u deniz yoluyla taşındı.
Türkiye’de 2020 yılında ithalat maksatlı taşınan yüklerin yaklaşık yüzde 94’ü, ihracat hedefli taşınanların da yüzde 82’si deniz yoluyla ulaştırıldı.
Ortaya konulan projeksiyonların ötesinde global bazda deniz yoluyla yapılan yük hacmi son yarım yüzyılda 20 kat büyüdü. Lojistik bölümünde deniz nakliyeciliği mali olarak yüklü hisseye sahip bulunuyor. Bu durum deniz yolu bölümünü global ticarette en stratejik bölüm pozisyonuna getirdi.
Deniz yolu kesimi, yalnızca nakliyecilik çeşidi olmaktan çıkarken dünya ticaret hacmindeki artış ve süratle gelişen bilgi ve bağlantı teknolojilerine paralel olarak gelişmeler kaydetti.
ÖTV’siz yakıt uygulamasıyla kabotaj nakliyatı canlandırıldı
Yük ve yolcu nakliyeciliği başta olmak üzere gemi inşa endüstrisi, liman ve gemilerde kullanılan yeni teknolojiler, sektörel güç verimliliğinin artırılması, liman hizmetleri, deniz turizmi ve yatçılık, canlı ve cansız doğal kaynakların ve deniz etrafının idaresini kapsayan daha geniş bir sanayi, ticaret ve hizmet koluna dönüştü.
Türkiye, Avrupa, Asya, Kafkasya ve Orta Doğu ile irtibatlı, Afrika’ya da komşu coğrafyasıyla kıtaların, ticaret ve güç yollarının, kültürel etkileşimlerin kavşağında bulunuyor. Bu coğrafik pozisyon, ulaşım ve güç sistemlerinin entegrasyonu, kurumsal ve yasal altyapısıyla daha fazla katma bedel üreten nitelikli kalkınma sağlanıyor.
Ülke kalkınmasına paralel olarak Türk denizciliği son devirde uygulanan siyasetlerle 2023 amaçlarına yanlışsız ilerliyor. Atılan adımlardan birincisi olan ve 2004’te başlatılan ÖTV’siz yakıt uygulamasıyla kabotaj nakliyatı canlandırıldı.
Türk sahipli deniz ticaret filosu 2003 yılında 8,9 milyon DWT kapasiteyle dünyada 17’nci sırada iken 2021 yılı başında 28,9 milyon DWT’lik kapasiteyle 15’inci sıraya yükseldi.
2053’e kadar stratejik maksatlar
“Ulaştırma 2053 Vizyonu” kapsamında 30 yıllık yol haritası da belirlendi.
Bu kapsamda, “mavi vatan”ın temeli, milletlerarası ticaretin, ulaşımdaki entegrasyonunun kilit noktası deniz yollarında 2053’e kadar liman tesisi sayısı 217’den 255’e çıkarılacak.
“Yeşil liman” uygulamaları yaygınlaştırılarak, limanlarda yüksek oranda yenilenebilir güç kaynakları kullanılması sağlanacak.
Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemlerle elleçleme verimliliği artırılacak.
Limanların aktarma hizmeti kapasitesi genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek epeyce modlu ve kısa aralıklı deniz taşıma altyapısı geliştirilecek.
Dünyanın da en kıymetli ulaşım projelerinden olan, Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek ve Karadeniz’i, “Türk ticaret gölü” haline dönüştürecek Kanal İstanbul ile İstanbul Boğazı’nda seyir emniyeti artırılarak, gemi trafiği azaltılacak.
Türkiye’de 2020 yılında ithalat maksatlı taşınan yüklerin yaklaşık yüzde 94’ü, ihracat hedefli taşınanların da yüzde 82’si deniz yoluyla ulaştırıldı.
Ortaya konulan projeksiyonların ötesinde global bazda deniz yoluyla yapılan yük hacmi son yarım yüzyılda 20 kat büyüdü. Lojistik bölümünde deniz nakliyeciliği mali olarak yüklü hisseye sahip bulunuyor. Bu durum deniz yolu bölümünü global ticarette en stratejik bölüm pozisyonuna getirdi.
Deniz yolu kesimi, yalnızca nakliyecilik çeşidi olmaktan çıkarken dünya ticaret hacmindeki artış ve süratle gelişen bilgi ve bağlantı teknolojilerine paralel olarak gelişmeler kaydetti.
ÖTV’siz yakıt uygulamasıyla kabotaj nakliyatı canlandırıldı
Yük ve yolcu nakliyeciliği başta olmak üzere gemi inşa endüstrisi, liman ve gemilerde kullanılan yeni teknolojiler, sektörel güç verimliliğinin artırılması, liman hizmetleri, deniz turizmi ve yatçılık, canlı ve cansız doğal kaynakların ve deniz etrafının idaresini kapsayan daha geniş bir sanayi, ticaret ve hizmet koluna dönüştü.
Türkiye, Avrupa, Asya, Kafkasya ve Orta Doğu ile irtibatlı, Afrika’ya da komşu coğrafyasıyla kıtaların, ticaret ve güç yollarının, kültürel etkileşimlerin kavşağında bulunuyor. Bu coğrafik pozisyon, ulaşım ve güç sistemlerinin entegrasyonu, kurumsal ve yasal altyapısıyla daha fazla katma bedel üreten nitelikli kalkınma sağlanıyor.
Ülke kalkınmasına paralel olarak Türk denizciliği son devirde uygulanan siyasetlerle 2023 amaçlarına yanlışsız ilerliyor. Atılan adımlardan birincisi olan ve 2004’te başlatılan ÖTV’siz yakıt uygulamasıyla kabotaj nakliyatı canlandırıldı.
Türk sahipli deniz ticaret filosu 2003 yılında 8,9 milyon DWT kapasiteyle dünyada 17’nci sırada iken 2021 yılı başında 28,9 milyon DWT’lik kapasiteyle 15’inci sıraya yükseldi.
2053’e kadar stratejik maksatlar
“Ulaştırma 2053 Vizyonu” kapsamında 30 yıllık yol haritası da belirlendi.
Bu kapsamda, “mavi vatan”ın temeli, milletlerarası ticaretin, ulaşımdaki entegrasyonunun kilit noktası deniz yollarında 2053’e kadar liman tesisi sayısı 217’den 255’e çıkarılacak.
“Yeşil liman” uygulamaları yaygınlaştırılarak, limanlarda yüksek oranda yenilenebilir güç kaynakları kullanılması sağlanacak.
Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemlerle elleçleme verimliliği artırılacak.
Limanların aktarma hizmeti kapasitesi genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek epeyce modlu ve kısa aralıklı deniz taşıma altyapısı geliştirilecek.
Dünyanın da en kıymetli ulaşım projelerinden olan, Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek ve Karadeniz’i, “Türk ticaret gölü” haline dönüştürecek Kanal İstanbul ile İstanbul Boğazı’nda seyir emniyeti artırılarak, gemi trafiği azaltılacak.