Ethereum
New member
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Ramazan ayında vatandaşın kaliteli ve uygun fiyatlı besine erişimde kahır yaşamamaları için nazaranv alanlarındaki eserlerle ilgili aldıkları önlemleri Yeni Şafak’a deklare etti. Salgın hastalık, ziraî kuraklık ve Rusya-Ukrayna savaşının tüm dünyada hububat başta olmak üzere besin piyasalarını etkilediğine dikkat çeken Güldal, TMO olarak un başta olmak üzere et, süt ve yumurta ile yemeklik ayçiçeği yağı meblağlarının makul düzeyde kalması için aldıkları tedbirleri anlattı.
Ahmet Güldal
ET VE SÜTTEKİ ÇOK ARTIŞLARIN ÖNÜNE GEÇTİK
Yem maliyetlerinin azalmasına kıymetli katkı sağlayarak buradaki maliyet artışının et ve süte yansımasının kıymetli bir ölçüde önüne geçildiğini anlatan Güldal, “Binlerce üreticiye yarı fiyatına arpa ve mısır sattık ki bunlar en kıymetli yem ham unsurlarından ikisidir. TMO’nun bu dayanağı olmasaydı mevcut hayvan varlığı azalmış olacaktı. Yaklaşık 4 milyon ton yem hammaddesini 7-8 ayda üreticiye ulaştırarak yem maliyetlerini azalttık” diye konuştu.
TAAHHÜDE UYMAYANA BUĞDAY VERMİYORUZ
Fiyatlardaki çok hareketlerin önüne geçilmesi noktasında bir öbür çalışmalarının da un regülasyonu olduğunu anlatan Güldal, “Un regülasyonunu 2021 Eylül ayından itibaren başlattık. Bize başvuran fabrikalara, belirlediğimiz fiyattan fırınlara un ulaştıracaklarını taahhüt etmeleri halinde sübvansiyonlu buğday vermeye başladık. Uygulama başlangıcında 50 kiloluk bir un çuvalının taahhüt fiyatı 185 liraydı, yakın vakte kadar 200-210 lira civarıydı. Artık nisan ayında 240 lira olarak uygulayacağız. Piyasa meblağlarından en az 120 TL düşük fiyatla fırıncılarımıza un verilmesini sağlıyoruz. Sanayicilere verdiğimiz 3,2 milyon ton ekmeklik buğday un olarak fırıncılarımıza ulaştı. bu türlü ekmekteki unun maliyetini minimize ettik. Bize taahhüt veren un endüstrici ve fabrikalarını takip ediyoruz. Taahhüdüne uymayan un fabrikasına bir yıl müddetle TMO’dan buğday vermiyoruz” dedi.
18 BİN TON AYÇİÇEĞİ YAĞI YOLDA
Ayçiçeği yağı regülasyonu çalışmaları hakkında da bilgi veren Güldal, “Kendi satış noktalarımız, Tarım Kredi Kooperatif Marketler ve PttAVM.com üzerinden 5 litrelik Ayçiçek yağını 129 liradan satışa sunduk. Emelimiz piyasadaki yağ meblağlarının aşağıya çekilmesiydi ki şimdiden 5 litrelik yağlar 150-160 liralara geriledi” dedi. Rusya’dan yaptıkları ayçiçeği yağı sevkiyatında rastgele bir sorun olmadığını anlatan Güldal, “Şu ana kadar 42 bin tonluk ayçiçeği yağı almayı planladık. Bunun 24 bin tonu geldi. Yüklemede olan, teslim yerinde hazır bekleyen 18 bin ton yağımız da geliyor. Muhtaçlık durumunda ek tedarik imkanlarımız da mevcut” halinde konuştu.
TMO HER VAKİT ÜRETİCİNİN YANINDA
Ülkemizin bu dönem geçen döneme oranla yüzde 50’nin üzerinde daha yeterli bir yağış aldığını belirten Güldal, “Nisan ve mayıs yağışlarının da mevsim normallerinde geleceği öngörülüyor. O biçimde gerçekleşirse 2021 yılında yaşadığımız kuraklık niçiniyle gerçekleşen düşük rekolte, bu yıl yerini daha verimli daha yüksek bir rekolteye bırakacak. Burada olağan olarak artan girdi maliyetlerine karşı üreticimiz korunacaktır. Üreticinin eseri kesinlikle pahalı olacaktır. Üreticimiz emeklerinin karşılığını bulacaktır” dedi.
Bakliyatta yüzde 30-50 daha ucuzuz
Türkiye’nin bakliyat stokunun kâfi olduğunu anlatan Ahmet Güldal, “Sayın Bakanımız da deklare etti, bakliyatımız bir daha sonraki döneme bölüm yapacak seviyede stoklarda mevcut. Baldo pirinç, Osmancık pirinç, mercimek çeşitleri, nohut çeşitleri, kuru fasulye bunları piyasanın yaklaşık olarak yüzde 30-50’si içinde daha ucuza satıyoruz. İlgi de fazlaca fazla. Burada bir daha satışlarımızı TMO Satış Noktaları, Tarım Kredi Kooperatif Marketler ve PttAVM üzerinden yapıyoruz” dedi.
Ahmet Güldal
ET VE SÜTTEKİ ÇOK ARTIŞLARIN ÖNÜNE GEÇTİK
Yem maliyetlerinin azalmasına kıymetli katkı sağlayarak buradaki maliyet artışının et ve süte yansımasının kıymetli bir ölçüde önüne geçildiğini anlatan Güldal, “Binlerce üreticiye yarı fiyatına arpa ve mısır sattık ki bunlar en kıymetli yem ham unsurlarından ikisidir. TMO’nun bu dayanağı olmasaydı mevcut hayvan varlığı azalmış olacaktı. Yaklaşık 4 milyon ton yem hammaddesini 7-8 ayda üreticiye ulaştırarak yem maliyetlerini azalttık” diye konuştu.
TAAHHÜDE UYMAYANA BUĞDAY VERMİYORUZ
Fiyatlardaki çok hareketlerin önüne geçilmesi noktasında bir öbür çalışmalarının da un regülasyonu olduğunu anlatan Güldal, “Un regülasyonunu 2021 Eylül ayından itibaren başlattık. Bize başvuran fabrikalara, belirlediğimiz fiyattan fırınlara un ulaştıracaklarını taahhüt etmeleri halinde sübvansiyonlu buğday vermeye başladık. Uygulama başlangıcında 50 kiloluk bir un çuvalının taahhüt fiyatı 185 liraydı, yakın vakte kadar 200-210 lira civarıydı. Artık nisan ayında 240 lira olarak uygulayacağız. Piyasa meblağlarından en az 120 TL düşük fiyatla fırıncılarımıza un verilmesini sağlıyoruz. Sanayicilere verdiğimiz 3,2 milyon ton ekmeklik buğday un olarak fırıncılarımıza ulaştı. bu türlü ekmekteki unun maliyetini minimize ettik. Bize taahhüt veren un endüstrici ve fabrikalarını takip ediyoruz. Taahhüdüne uymayan un fabrikasına bir yıl müddetle TMO’dan buğday vermiyoruz” dedi.
18 BİN TON AYÇİÇEĞİ YAĞI YOLDA
Ayçiçeği yağı regülasyonu çalışmaları hakkında da bilgi veren Güldal, “Kendi satış noktalarımız, Tarım Kredi Kooperatif Marketler ve PttAVM.com üzerinden 5 litrelik Ayçiçek yağını 129 liradan satışa sunduk. Emelimiz piyasadaki yağ meblağlarının aşağıya çekilmesiydi ki şimdiden 5 litrelik yağlar 150-160 liralara geriledi” dedi. Rusya’dan yaptıkları ayçiçeği yağı sevkiyatında rastgele bir sorun olmadığını anlatan Güldal, “Şu ana kadar 42 bin tonluk ayçiçeği yağı almayı planladık. Bunun 24 bin tonu geldi. Yüklemede olan, teslim yerinde hazır bekleyen 18 bin ton yağımız da geliyor. Muhtaçlık durumunda ek tedarik imkanlarımız da mevcut” halinde konuştu.
TMO HER VAKİT ÜRETİCİNİN YANINDA
Ülkemizin bu dönem geçen döneme oranla yüzde 50’nin üzerinde daha yeterli bir yağış aldığını belirten Güldal, “Nisan ve mayıs yağışlarının da mevsim normallerinde geleceği öngörülüyor. O biçimde gerçekleşirse 2021 yılında yaşadığımız kuraklık niçiniyle gerçekleşen düşük rekolte, bu yıl yerini daha verimli daha yüksek bir rekolteye bırakacak. Burada olağan olarak artan girdi maliyetlerine karşı üreticimiz korunacaktır. Üreticinin eseri kesinlikle pahalı olacaktır. Üreticimiz emeklerinin karşılığını bulacaktır” dedi.
Bakliyatta yüzde 30-50 daha ucuzuz
Türkiye’nin bakliyat stokunun kâfi olduğunu anlatan Ahmet Güldal, “Sayın Bakanımız da deklare etti, bakliyatımız bir daha sonraki döneme bölüm yapacak seviyede stoklarda mevcut. Baldo pirinç, Osmancık pirinç, mercimek çeşitleri, nohut çeşitleri, kuru fasulye bunları piyasanın yaklaşık olarak yüzde 30-50’si içinde daha ucuza satıyoruz. İlgi de fazlaca fazla. Burada bir daha satışlarımızı TMO Satış Noktaları, Tarım Kredi Kooperatif Marketler ve PttAVM üzerinden yapıyoruz” dedi.