Sullivan Kişilerarası Ilişkiler Kuramı Nedir ?

tirazi

New member
Sullivan Kişilerarası İlişkiler Kuramı Nedir?

Harry Stack Sullivan, 20. yüzyılın önemli psikiyatristlerinden biri olarak, kişilik gelişimini ve psikolojik rahatsızlıkların etiyolojisini anlamada önemli bir kuram geliştirmiştir. Sullivan’ın kişilerarası ilişkiler kuramı, bireylerin psikolojik ve duygusal gelişimlerini, çevreleriyle olan etkileşimleri üzerinden açıklar. Bu kurama göre, insanlar, yaşamları boyunca başkalarıyla kurdukları ilişkiler aracılığıyla kendilerini tanır, anlamlandırır ve gelişirler.

Kişilerarası İlişkiler Kuramının Temel Prensipleri

Sullivan’a göre, insanın kişiliği sadece içsel bir olgu olarak değil, aynı zamanda başkalarıyla olan ilişkilerinin bir ürünü olarak şekillenir. Kişilik, sosyal çevreyle kurulan etkileşimler sonucu gelişir ve bu etkileşimler, bireylerin psikolojik sağlığını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Sullivan, insanların sosyal bağlarını inşa etme biçimlerinin, hem zihinsel sağlıklarını hem de kişisel gelişimlerini şekillendirdiğine inanmıştır.

Sullivan’ın kuramı, insan davranışlarını anlamada önemli bir çerçeve sunar. Bu kurama göre, bireyler çevreleriyle olan ilişkilerinde sürekli olarak birbirlerinin ihtiyaçlarını ve duygularını yansıtarak kendilerini şekillendirirler. Sullivan, bu etkileşimleri iki ana bileşende toplar: bağımlı ilişki ve bağımsız ilişki. Bağımlı ilişkiler, bireyin başkalarına duyduğu ihtiyaçla karakterize edilirken, bağımsız ilişkiler, bireyin daha fazla özerklik ve bağımsızlık hissettiği ilişkiler olarak tanımlanır.

Kişilerarası İlişkiler Kuramının Temel Bileşenleri

Sullivan’a göre kişilerarası ilişkiler kuramı, birkaç önemli bileşenden oluşur:

1. **İzlenim (Impression)**: Başkalarıyla ilk karşılaşıldığında, bireylerin aldıkları izlenimler, kişinin psikolojik durumunu etkiler. Bu ilk izlenim, bireyin diğer kişiye yönelik duygu ve düşüncelerini şekillendirir.

2. **İhtiyaçlar ve Güvenlik**: İnsanlar, başkalarıyla olan ilişkilerinde güven arayışındadır. Bu güven, bireylerin psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için başkalarına güvenmeleri gereklidir. İhtiyaçlar ve güvenlik, insanların ilişkilerinde belirleyici bir rol oynar.

3. **Değişim ve Gelişim**: Kişilerin başkalarıyla olan ilişkileri, zaman içinde gelişir ve değişir. Kişilik de bu gelişim ve değişim sürecinde şekillenir. Sullivan, bireylerin psikolojik ve sosyal gelişimlerinin, sürekli değişen kişilerarası ilişkiler aracılığıyla şekillendiğini vurgular.

Sullivan’ın Kuramında Kişilik Gelişimi

Sullivan’a göre, bireylerin kişilik gelişimi, çocukluktan itibaren başlar ve yaşam boyunca devam eder. Bu süreç, başkalarıyla olan etkileşimler aracılığıyla şekillenir. Çocukluk döneminde, çocukların aileleri ve bakım verenleriyle kurduğu ilişkiler, onların temel kişilik yapılarını belirler. Örneğin, bir çocuk, güvenli bağlar kurarak sağlıklı bir kişilik gelişimi gösterebilirken, güvensiz bağlar, kaygı ve diğer psikolojik sorunlara yol açabilir.

Sullivan ve Psikolojik Bozuklukların Etiyolojisi

Sullivan, psikolojik bozuklukların yalnızca bireysel içsel çatışmalardan değil, aynı zamanda kişilerarası etkileşimlerden kaynaklandığını savunur. Ona göre, psikolojik rahatsızlıkların kökeni, bireylerin başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kuramamış olmalarına dayanır. Örneğin, çocuklukta bakım verenlerden yeterli sevgi ve ilgi görmeyen bir birey, ilerleyen yaşlarında yalnızlık, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunlarla karşılaşabilir.

Sullivan’ın Kuramı ile Freud’un Kuramı Arasındaki Farklar

Harry Stack Sullivan’ın kuramı, Sigmund Freud’un psikanalitik kuramıyla bazı benzerlikler taşır. Ancak Sullivan, kişiliğin gelişiminde bireyin içsel süreçlerinden çok, dışsal etkileşimleri vurgular. Freud, insan psikolojisini büyük ölçüde bireyin bilinçdışı dürtüleri ve içsel çatışmaları üzerinden açıklamaya çalışırken, Sullivan bu çatışmaları ve dürtüleri, kişilerin başkalarıyla olan ilişkileri ve bu ilişkilerdeki sosyal bağlam aracılığıyla anlamlandırır.

Sullivan’ın Kişilerarası İlişkiler Kuramının Terapiye Uygulaması

Sullivan’ın kişilerarası ilişkiler kuramı, psikoterapinin temelinde de etkili bir şekilde kullanılmıştır. Sullivan, psikoterapi sürecinde, terapistin, danışanın kişisel ilişkilerine dair bilinçli bir farkındalık geliştirmesini sağladığını savunur. Terapist ve danışan arasındaki ilişki, bireyin kişilik gelişimini ve duygusal iyileşmesini destekleyen bir araç haline gelir. Terapistler, danışanlarının ilişki kalıplarını anlamalarına yardımcı olarak, olumsuz etkileşim biçimlerini değiştirmelerine ve daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına destek olurlar.

Kişilerarası İlişkiler Kuramının Günümüzdeki Yeri

Sullivan’ın kişilerarası ilişkiler kuramı, günümüzde psikoterapi ve psikolojik danışmanlık alanlarında önemli bir teori olarak kabul edilmektedir. Özellikle bilişsel-davranışçı terapi (CBT) ve şema terapi gibi terapötik yaklaşımlar, Sullivan’ın kuramından ilham alarak kişilik gelişimi ve psikolojik sorunların çözümü üzerine çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca, modern psikoloji alanında, kişilerarası ilişkilerin, bireylerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkisi giderek daha fazla vurgulanmaktadır.

Sonuç olarak, Sullivan’ın kişilerarası ilişkiler kuramı, insan davranışlarını ve kişilik gelişimini anlamada önemli bir çerçeve sunar. Bireylerin psikolojik sağlığını ve kişilik gelişimini başkalarıyla olan ilişkileri üzerinden inceleyen bu kuram, psikoterapi ve psikolojik danışmanlık alanlarında hala geçerliliğini koruyan önemli bir teoridir.