pandomim
New member
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Dokuma Giysi, Ayakkabı ve Deri ile Tasarım kısımları, yürüttükleri çalışmalarla basma, pazen, ehram ve alaca üzere klasik kumaşlardan çağdaş giysiler tasarlıyor.
Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, AA muhabirine, tarihte İpek Yolu güzergahında yer alan ve az da olsa ipekböcekçiliği yapılan Malatya‘da kumaş üretimi ve kullanmasının yaygın olduğunu ve kentte bu açıdan güçlü bir kültür bulunduğunu söylemiş oldu.
1900’lü yılların ikinci çeyreğinde kentte kullanılan basma, pazen, ehram ve alaca üzere halk içinde yaygın kumaşları bir daha gündeme getirmek, gençlere tanıtmak istediklerini anlatan Karabulut, bunun için Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Dokumacılık Giysi, Ayakkabı ve Deri ile Tasarım kısımlarının bir çalışma yürüttüğünü tabir etti.
Tekstil firmalarıyla protokol imzalandı
Öğretim üyeleri ve gençlerin eğitim öğretim faaliyetlerinin haricinde toplumsal projeler çıkarmalarının kıymetli olduğunu kaydeden Karabulut, yüksekokulun dokuma açısından gelişmiş bir bölgede yer alması açısından bunun üniversitenin endüstriye bir katkısı olduğunu vurgulayarak, şöyleki devam etti:
“Üniversitemizin Battalgazi yerleşkesinde kenevir ekimi yapıyoruz. İplikte kullanılan kısmını üniversite sanayi iş birliği kapsamında ilgili dokuma firmaları bizden alıyor. Üretimlerine ham husus temini halinde takviye olmak için projelerimizi geliştiriyoruz. Dokumacılık firmaları ile bu istikamette ortak protokolümüz var. Bu firmaların nezdinde öğrencilerimiz stajlara gidebiliyorlar, birebir vakitte üniversiteyi bitirdikten daha sonra iş, istihdam imkanı bulabiliyorlar. Anadolu gelenek nazaranneğini kendi üzerinde taşıyabilmek, eskiyi eski olarak değil de yenilenmiş formuyla, bugünkü giyilebilecek formuyla, şalvar kumaşından, çarşaf kumaşına kadar bir daha şekillendirerek gençlere o özgüveni verip tasarladıkları giysilerin fazlaca hoş olduğunu onlara anlatmış oluyoruz, birebir vakitte onların bu kumaşları kullanıyor, giyiyor olması toplumdan açısından da epey büyük kıymet görüyor.”
Manevi mirası değerlendirdiklerini ve gençlerin bunları üzerlerinde taşıyıp sergilediğini anlatan Karabulut, “Köy kokusunun bugüne taşınması, o kokuyu, Anadolu külçeşidini hissetmek elde ettiğimiz en kıymetli manevi sonuçlar. ve doğal ki çıktı olarak da esere dönüşmüş olması üniversite sanayi iş birliğinin bir yapıtı. Pazen, basma, bunlardan fazlaca hoş kıyafetler tasarlanması, esere dönüştürülerek, modellenip dikilerek sunulması, bilimsel çalışmalara husus olması kıymetliydi.” dedi.
Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Dokumacılık Giysi Ayakkabı ve Deri Kısmı Lideri Tabip Öğretim Üyesi Hilal Bilgiç de projeyle geçmişte kullanılmış kumaşları ve el sanatlarını bugüne taşıyarak yeni jenerasyona aktarmayı, yeni dizaynlarla gençlerin kullanabileceği, sevebileceği biçime getirmeyi amaçladıklarını söylemiş oldu.
Gençler de keyif aldı
Tasarımlarında basma ve pazen üzere klâsik kumaşları kullandıklarını, kaneviçe, tel kırma üzere işlemelere de yer verdiklerini belirten Bilgiç, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 50 tasarım yapıldı. Örneğin el tezgahlarında ehram dediğimiz Yeşilyurt’a mahsus kumaş dokunup yeni dizaynlara dönüştürüldü. Mesken dokumacılığı, kravat, gece kıyafeti formunda kıymetlendirerek eski kumaşları günümüze taşımaya çalıştık. Projenin ana hedefi kültürel bir sürdürülebilirlik sağlamak, sandıklarda kalan eski kumaşları pahalandırmak. Rektör hocamızın kimi programlarda kullandığı bir ceketi var. Bu sandıkta bulunmuş, 150 yıllık bir kumaş, ipekli bir dokuma, iğne oyaları ile birlikte yeni tasarım yapılarak kullanılabilir, görsel olarak hoş bir hale getirdik. Malatya’nın lokal kumaşı, ipekli, alaca denilen kumaş. Yöresel kıyafetlerde, halk oyunlarında kullanılıyor. Biz onu biraz modernize ederek, günlük hayatta da kullanılabilir hale getirmeye çalıştık.”
Eski kumaşların daha doğal, kullanılabilir olduğunu, gençlerin bunları sevebileceğini düşündüklerini ve bu çalışmaya yöneldiklerini lisana getiren Bilgiç, “Onlar da projede yer alırken, bu işleri yaparken çok büyük zevk aldılar. Çıkan eserleri severek giydiler. Hatta bir birçok günlük kullanım için atölyemizde kendilerine de ayrıyeten üretim yaptılar. Bize yeni gençler geliyor, birebir projeyi onlarla da devam ettirmek istiyoruz. Onlarla da yeni çalışmalar yapacağız.” diye konuştu.
Kaynak: AA / Kâfi Erdine – Yeni
Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, AA muhabirine, tarihte İpek Yolu güzergahında yer alan ve az da olsa ipekböcekçiliği yapılan Malatya‘da kumaş üretimi ve kullanmasının yaygın olduğunu ve kentte bu açıdan güçlü bir kültür bulunduğunu söylemiş oldu.
1900’lü yılların ikinci çeyreğinde kentte kullanılan basma, pazen, ehram ve alaca üzere halk içinde yaygın kumaşları bir daha gündeme getirmek, gençlere tanıtmak istediklerini anlatan Karabulut, bunun için Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Dokumacılık Giysi, Ayakkabı ve Deri ile Tasarım kısımlarının bir çalışma yürüttüğünü tabir etti.
Tekstil firmalarıyla protokol imzalandı
Öğretim üyeleri ve gençlerin eğitim öğretim faaliyetlerinin haricinde toplumsal projeler çıkarmalarının kıymetli olduğunu kaydeden Karabulut, yüksekokulun dokuma açısından gelişmiş bir bölgede yer alması açısından bunun üniversitenin endüstriye bir katkısı olduğunu vurgulayarak, şöyleki devam etti:
“Üniversitemizin Battalgazi yerleşkesinde kenevir ekimi yapıyoruz. İplikte kullanılan kısmını üniversite sanayi iş birliği kapsamında ilgili dokuma firmaları bizden alıyor. Üretimlerine ham husus temini halinde takviye olmak için projelerimizi geliştiriyoruz. Dokumacılık firmaları ile bu istikamette ortak protokolümüz var. Bu firmaların nezdinde öğrencilerimiz stajlara gidebiliyorlar, birebir vakitte üniversiteyi bitirdikten daha sonra iş, istihdam imkanı bulabiliyorlar. Anadolu gelenek nazaranneğini kendi üzerinde taşıyabilmek, eskiyi eski olarak değil de yenilenmiş formuyla, bugünkü giyilebilecek formuyla, şalvar kumaşından, çarşaf kumaşına kadar bir daha şekillendirerek gençlere o özgüveni verip tasarladıkları giysilerin fazlaca hoş olduğunu onlara anlatmış oluyoruz, birebir vakitte onların bu kumaşları kullanıyor, giyiyor olması toplumdan açısından da epey büyük kıymet görüyor.”
Manevi mirası değerlendirdiklerini ve gençlerin bunları üzerlerinde taşıyıp sergilediğini anlatan Karabulut, “Köy kokusunun bugüne taşınması, o kokuyu, Anadolu külçeşidini hissetmek elde ettiğimiz en kıymetli manevi sonuçlar. ve doğal ki çıktı olarak da esere dönüşmüş olması üniversite sanayi iş birliğinin bir yapıtı. Pazen, basma, bunlardan fazlaca hoş kıyafetler tasarlanması, esere dönüştürülerek, modellenip dikilerek sunulması, bilimsel çalışmalara husus olması kıymetliydi.” dedi.
Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Dokumacılık Giysi Ayakkabı ve Deri Kısmı Lideri Tabip Öğretim Üyesi Hilal Bilgiç de projeyle geçmişte kullanılmış kumaşları ve el sanatlarını bugüne taşıyarak yeni jenerasyona aktarmayı, yeni dizaynlarla gençlerin kullanabileceği, sevebileceği biçime getirmeyi amaçladıklarını söylemiş oldu.
Gençler de keyif aldı
Tasarımlarında basma ve pazen üzere klâsik kumaşları kullandıklarını, kaneviçe, tel kırma üzere işlemelere de yer verdiklerini belirten Bilgiç, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 50 tasarım yapıldı. Örneğin el tezgahlarında ehram dediğimiz Yeşilyurt’a mahsus kumaş dokunup yeni dizaynlara dönüştürüldü. Mesken dokumacılığı, kravat, gece kıyafeti formunda kıymetlendirerek eski kumaşları günümüze taşımaya çalıştık. Projenin ana hedefi kültürel bir sürdürülebilirlik sağlamak, sandıklarda kalan eski kumaşları pahalandırmak. Rektör hocamızın kimi programlarda kullandığı bir ceketi var. Bu sandıkta bulunmuş, 150 yıllık bir kumaş, ipekli bir dokuma, iğne oyaları ile birlikte yeni tasarım yapılarak kullanılabilir, görsel olarak hoş bir hale getirdik. Malatya’nın lokal kumaşı, ipekli, alaca denilen kumaş. Yöresel kıyafetlerde, halk oyunlarında kullanılıyor. Biz onu biraz modernize ederek, günlük hayatta da kullanılabilir hale getirmeye çalıştık.”
Eski kumaşların daha doğal, kullanılabilir olduğunu, gençlerin bunları sevebileceğini düşündüklerini ve bu çalışmaya yöneldiklerini lisana getiren Bilgiç, “Onlar da projede yer alırken, bu işleri yaparken çok büyük zevk aldılar. Çıkan eserleri severek giydiler. Hatta bir birçok günlük kullanım için atölyemizde kendilerine de ayrıyeten üretim yaptılar. Bize yeni gençler geliyor, birebir projeyi onlarla da devam ettirmek istiyoruz. Onlarla da yeni çalışmalar yapacağız.” diye konuştu.
Kaynak: AA / Kâfi Erdine – Yeni