pandomim
New member
Son dakika haberi! Dışişleri Bakanlığı tarafınca yapılan açıklamada şunlar denildi:
“Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi 2 Aralık 2021 tarihinde ülkemizin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala sonucunı uygulayıp uygulamadığının tespiti konusunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bir bildirimde bulunmuş ve bahse ait görüşümüzü iletmemizi talep etmişti.
Hükümet görüşümüz, bugüne kadar gösterdiğimiz işbirliği anlayışıyla uyumlu olarak, 19 Ocak 2022 tarihinde Avrupa Konseyi’yle paylaşılmıştı. Görüşümüzde, ülkemizin AİHM sonucunın gereğini yerine getirdiği, Kavala’nın tutukluluk durumunun hala devam eden öbür bir yargı süreci niçiniyle olduğu detaylarıyla açıklanmış ve mevzunun hukuk prensipleri temelinde incelenmesi davetinde bulunulmuştu.
Buna karşın Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi bugün (2 Şubat) Kavala davasının AİHM’e havale edilmesine dair bir orta sonucu oy fazlacaluğuyla kabul etmiştir. bu biçimdelikle, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi ülkemizde devam eden bağımsız yargı sürecine müdahale niteliği taşıyan yaklaşımını devam ettirmiş ve yargı sürecine hürmet prensibini ihlal etmiştir.
AİHM kararlarının icrasını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin gündeminde diğer ülkelerle ilgili hayli sayıda uygulanmayan karar bulunurken, Kavala sonucunın daima olarak gündemde tutulmasını, yeterli niyetten uzak, kasıtlı ve de tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz.
İç hukukta devam eden dava süreci gözardı edilerek siyasi saiklerle alınan bu önyargılı sonucun Avrupa insan hakları sisteminin prestijini zedelediği aşikardır.
Avrupa Kurulu insan hakları sisteminin aktifliğinin sağlanması için, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin tarafgir ve seçici yaklaşımını bir yana bırakması gerekmektedir. Temennimiz, AİHM’in alınan bu sonucu hakkaniyetle değerlendirmesi ve bu hususta iç hukukta devam eden dava sürecini dikkate alarak, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi uyarınca birinci derece mahkemesi üzere hareket etmeden, içtihat ve unsurları doğrultusunda karar almasıdır.”
“Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi 2 Aralık 2021 tarihinde ülkemizin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala sonucunı uygulayıp uygulamadığının tespiti konusunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bir bildirimde bulunmuş ve bahse ait görüşümüzü iletmemizi talep etmişti.
Hükümet görüşümüz, bugüne kadar gösterdiğimiz işbirliği anlayışıyla uyumlu olarak, 19 Ocak 2022 tarihinde Avrupa Konseyi’yle paylaşılmıştı. Görüşümüzde, ülkemizin AİHM sonucunın gereğini yerine getirdiği, Kavala’nın tutukluluk durumunun hala devam eden öbür bir yargı süreci niçiniyle olduğu detaylarıyla açıklanmış ve mevzunun hukuk prensipleri temelinde incelenmesi davetinde bulunulmuştu.
Buna karşın Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi bugün (2 Şubat) Kavala davasının AİHM’e havale edilmesine dair bir orta sonucu oy fazlacaluğuyla kabul etmiştir. bu biçimdelikle, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi ülkemizde devam eden bağımsız yargı sürecine müdahale niteliği taşıyan yaklaşımını devam ettirmiş ve yargı sürecine hürmet prensibini ihlal etmiştir.
AİHM kararlarının icrasını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin gündeminde diğer ülkelerle ilgili hayli sayıda uygulanmayan karar bulunurken, Kavala sonucunın daima olarak gündemde tutulmasını, yeterli niyetten uzak, kasıtlı ve de tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz.
İç hukukta devam eden dava süreci gözardı edilerek siyasi saiklerle alınan bu önyargılı sonucun Avrupa insan hakları sisteminin prestijini zedelediği aşikardır.
Avrupa Kurulu insan hakları sisteminin aktifliğinin sağlanması için, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin tarafgir ve seçici yaklaşımını bir yana bırakması gerekmektedir. Temennimiz, AİHM’in alınan bu sonucu hakkaniyetle değerlendirmesi ve bu hususta iç hukukta devam eden dava sürecini dikkate alarak, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi uyarınca birinci derece mahkemesi üzere hareket etmeden, içtihat ve unsurları doğrultusunda karar almasıdır.”