Ethereum
New member
Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin korunması için ağır mesai harcıyor. Biyolojik çeşitliliğin koruması kapsamında saklanan örneklerin biyolojilerine bağlı olarak koruma ediyor.
Türkiye’nin biyolojik servetini korumakla yükümlü olduklarını belirten Ziraî Araştırmalar ve Siyasetler Genel Müdürü (TAGEM) Nevzat Birişik, “Türkiye’nin 32 tane gen bankası var. Bunun ortasında mikro organizma, zeytin, turunçgiller, su eserleri üzere gen bankalarımız bulunuyor. Buradaki 318 bin gereç koruma edilirken mümkün bir riske karşı iki kere yedekleniyor. Yedekte de saklandığı için yaklaşık bir milyon adet mevcut. Bu tarafıyla dünyadaki en büyük genetik müdafaa yapan ülkelerden birisiyiz” tabirini kullandı.
Nevzat Birişik
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TESİRLERİNE KARŞI TEDBİR
Kurallık, don ve farklı formlardaki tabiat olaylarına karşı gerekli tedbirlerin bu gen bankaları yardımıyla alındığını belirten Birişik, “Doğa olayları kaynaklı rastgele ıstırap olduğunda elinizdeki bu bitkiler içlerinde barındırdıkları bu genetik bilgiyle o kurallarda hayata tutunurlar. ötürüsıyla buğday, elma yahut ineklerin epeyce sayıda ırk ve çeşit var. Bu çeşitliliği koruyabildiğinizde bu biçimde iklim değişikliği, etraf koşullarının değişmesi ya da insanların taleplerinin değişmesi halinde hangisi gereksinimi gideriyorsa onu üretirsiniz. Ne kadar büyük bir biyolojik çeşitliliğe sahip olursanız bu biçimde iklim değişikliğine dirençli bir toplum haline gelirsiniz” sözünü kullandı.
Birişik, TAGEM’in bu alanda kıymetli bir vazifeyi yerine getirdiğini belirterek kurumun kıymetini şu sözlerle anlattı:
GELECEĞİN TEMİNATI
“Ülkemiz Avrupa, İran, Sibirya diye tabir edilen üç gen bölgesinin çakıştığı bir yarımada. Bir ülke biyolojik çeşitliliğini ne kadar kuvvetli biçimde tespit edip, koruma altına alıyorsa geleceğini de o kadar kuvvetli biçimde koruma altına alıyor demektir. Gen bankalarını birebir Merkez Bankası üzere düşünün. Vatandaş piyasadan aldığı tohum, yumurta, hayvan her türlü malzeme bu gen bankalarında bulunan malzemeden geliştirildiği için onlara ulaşır.”
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK GARANTİ ALTINDA
– Ankara ve İzmir’de bulunan iki Tohum Gen Bankası’nda 3 bin 144 cins koruma edilirken, 121 bin 200 örnek korunuyor.
– Tohum olarak saklanması mümkün olmayan meyve ve asma gen kaynakları, arazi gen bankalarında saklanıyor.
– Araştırma enstitüleri bünyesinde yer alan 17 arazi gen bankasında 107 tipe ilişkin 9 bin 597 canlı örnek, 6 geofit gen bankasında ise bin 200 çeşitte 300 bin soğanlı ve yumrulu doğal süs bitkisi koruma ve kayıt altına alındı.
– Türkiye’de 12 binden çok bitki, 4 bine yakın endemik çeşidi tescil edilerek müdafaa çalışmaları devam ediyor. 62 yerli ırk, sınır ve hibrit Evcil Hayvan Komitesi tarafınca, 4 cins Su Eserleri Genetik Kaynakları Tescil Ulusal Komitesi tarafınca tescil edildi.
– İki Hayvan Gen Bankası’nda (sperm, embriyo, DNA, hücresi) 35 tıp muhafaza altına alınırken, 88 bin 484 örnek koruma ediliyor.
– 7 enstitüde de hayvan genetik kaynağı 12 ırk, 3 çizgi müdafaa altında iken 2 bin 331 baş, 50 kovan, 3 ipekböceği sınırı örneği saklanıyor.
Türkiye’nin biyolojik servetini korumakla yükümlü olduklarını belirten Ziraî Araştırmalar ve Siyasetler Genel Müdürü (TAGEM) Nevzat Birişik, “Türkiye’nin 32 tane gen bankası var. Bunun ortasında mikro organizma, zeytin, turunçgiller, su eserleri üzere gen bankalarımız bulunuyor. Buradaki 318 bin gereç koruma edilirken mümkün bir riske karşı iki kere yedekleniyor. Yedekte de saklandığı için yaklaşık bir milyon adet mevcut. Bu tarafıyla dünyadaki en büyük genetik müdafaa yapan ülkelerden birisiyiz” tabirini kullandı.
Nevzat Birişik
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TESİRLERİNE KARŞI TEDBİR
Kurallık, don ve farklı formlardaki tabiat olaylarına karşı gerekli tedbirlerin bu gen bankaları yardımıyla alındığını belirten Birişik, “Doğa olayları kaynaklı rastgele ıstırap olduğunda elinizdeki bu bitkiler içlerinde barındırdıkları bu genetik bilgiyle o kurallarda hayata tutunurlar. ötürüsıyla buğday, elma yahut ineklerin epeyce sayıda ırk ve çeşit var. Bu çeşitliliği koruyabildiğinizde bu biçimde iklim değişikliği, etraf koşullarının değişmesi ya da insanların taleplerinin değişmesi halinde hangisi gereksinimi gideriyorsa onu üretirsiniz. Ne kadar büyük bir biyolojik çeşitliliğe sahip olursanız bu biçimde iklim değişikliğine dirençli bir toplum haline gelirsiniz” sözünü kullandı.
Birişik, TAGEM’in bu alanda kıymetli bir vazifeyi yerine getirdiğini belirterek kurumun kıymetini şu sözlerle anlattı:
GELECEĞİN TEMİNATI
“Ülkemiz Avrupa, İran, Sibirya diye tabir edilen üç gen bölgesinin çakıştığı bir yarımada. Bir ülke biyolojik çeşitliliğini ne kadar kuvvetli biçimde tespit edip, koruma altına alıyorsa geleceğini de o kadar kuvvetli biçimde koruma altına alıyor demektir. Gen bankalarını birebir Merkez Bankası üzere düşünün. Vatandaş piyasadan aldığı tohum, yumurta, hayvan her türlü malzeme bu gen bankalarında bulunan malzemeden geliştirildiği için onlara ulaşır.”
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK GARANTİ ALTINDA
– Ankara ve İzmir’de bulunan iki Tohum Gen Bankası’nda 3 bin 144 cins koruma edilirken, 121 bin 200 örnek korunuyor.
– Tohum olarak saklanması mümkün olmayan meyve ve asma gen kaynakları, arazi gen bankalarında saklanıyor.
– Araştırma enstitüleri bünyesinde yer alan 17 arazi gen bankasında 107 tipe ilişkin 9 bin 597 canlı örnek, 6 geofit gen bankasında ise bin 200 çeşitte 300 bin soğanlı ve yumrulu doğal süs bitkisi koruma ve kayıt altına alındı.
– Türkiye’de 12 binden çok bitki, 4 bine yakın endemik çeşidi tescil edilerek müdafaa çalışmaları devam ediyor. 62 yerli ırk, sınır ve hibrit Evcil Hayvan Komitesi tarafınca, 4 cins Su Eserleri Genetik Kaynakları Tescil Ulusal Komitesi tarafınca tescil edildi.
– İki Hayvan Gen Bankası’nda (sperm, embriyo, DNA, hücresi) 35 tıp muhafaza altına alınırken, 88 bin 484 örnek koruma ediliyor.
– 7 enstitüde de hayvan genetik kaynağı 12 ırk, 3 çizgi müdafaa altında iken 2 bin 331 baş, 50 kovan, 3 ipekböceği sınırı örneği saklanıyor.