tirazi
New member
Anadolu Jet Koltuk Seçimi Yapılmazsa Ne Olur?
Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle, uçuştan önce hiç düşündüğünüz, ama aslında düşündüğünüzde sizi hiç de küçücük bir merak içinde bırakmayan, o devasa soruya cevap arayacağız: Anadolu Jet koltuk seçimi yapılmazsa ne olur?
Evet, evet… Hepimiz o heyecanla, “Hadi bakalım, bir tıkla uçuveriyorum!” diye düşünürken, bir yandan da "Yahu, acaba birileri bu koltuğu bana bırakacak mı?" diye heyecanlanıyoruz. Ama bir süre sonra, acaba koltuk seçmek mi gerekiyor, ne oluyor bu koltuk işlerine falan derken, başımıza geleni görünce çok geç oluyor. Koltuğumuz seçilmemiş! O zaman ne mi oluyor? Durun, anlatacağım… Hazır mısınız?
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: "Olsun, Koltuk Nerede Olursa Olsun!"
Erkekler genellikle bir şeyin çözümü üzerine düşünmeyi sever. Gözlerinin önü sadece hedefe kilitlenmiştir: "Uçuşa zamanında yetişmeliyim, o koltuk olmasa da olur!" Çoğu zaman, koltuk meselesi onlara son derece önemsiz gelir. Bu yüzden Anadolu Jet’in koltuk seçimi ekranına bakarken, ekranda yer alan "Bir sonraki adımı atmak için bekliyoruz!" uyarısını fark etmezler. "Yahu o kadar mesafe mi var, hemen halledebilirim" diye düşünürler. Ardından, o lanet olası “seçim yapılmadı” mesajı ekrana düşer ve işte o an gerçekleşen olaylar zinciri başlar.
Bu noktada, erkeklerin bir çözüm odaklı yaklaşımı vardır: "Ne olacak şimdi?" diye sorarlar. “Neyse, ben de o zaman en ön koltuğa otururum!” derler, ama bu sefer de "Tüm uçak dolmuş, ne yazık ki koltuğunuzu seçemediniz!" yanıtını alırlar. O an akıllarına gelir ki: "Ulan, belki de koltuğu seçmek bir şeydir!"
Erkeklerin koltuk seçiminde strateji arayışları genellikle şöyle devam eder: "Bana en yakın koltuk nerede?" Diğer yolcular, emniyet kemerlerini bağlarken, o an sanki herkesin hayatı bir "oyun alanı"na dönüştürülür. Kadınların o sakin ve düzenli bakışlarının aksine, erkekler hızlıca oraya yerleşir, rahatça belini koyar ve koltuğun önündeki TV ekranını test etmeye başlar. Uçuş başlamadan önceki o an, gerçekten de özgürlük gibi bir şeydir.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: "O Koltuğun İçinde Bir Dünya Var!"
Kadınlar için koltuk seçimi, o anın tek başına bir ritüeli gibidir. Kendi içlerinde, o koltukta ne kadar rahat edeceklerini, diğer yolcularla ne kadar uyum içinde olabileceklerini ve uçuş boyunca birbirlerine nasıl yardımcı olabileceklerini düşünürler. Uçakla ilgili herhangi bir teknik meseleye dair hiç şüphe duymadan, tek dertleri “yanlarında rahatça sohbet edebileceği biri olup olmayacağıdır.” Eğer yan koltuk boşsa, oraya başka biri gelirse, o kişiyle ne kadar hızlı bir arkadaşlık kurulabilir diye hesap yaparlar.
Kadınlar genelde o koltuğun seçiminin de bir hikaye taşıdığını düşünürler: “Acaba o koltuğun sahibi kimdir? Nereye gitmektedir? Ne işi vardır?” Kafalarında kurdukları dünya, bazen uçuşu geçebilir. Onlar için uçmak bir yere gitmekten çok, bir yolculuğun başından itibaren yaşanması gereken bir deneyimdir. Diğer yolcularla ilişki kurmak, küçük ama önemli insanlık bağlarını keşfetmek, bir tür “sosyal keşif” haline gelir.
Fakat, bu arada kadının aklından şu da geçer: "Bir dakika, acaba diğer insanın rahatlığı nasıl olacak? Onunla yer değiştirsem mi? Neredeyse başkalarına bir iyilik yapmak üzerine kurulu bir koltuk stratejisi geliştiriyorum." Bu kadar empatik bir yaklaşımda, zaman içinde keşfettikleri yerlerin bir anlamı olmasını beklerler. O yüzden de bazen "koltuk seçimi yapılmadı" mesajını aldıklarında bir iki saniye kafalarında "Ne yapmalıyım?" sorusunu sormaya başlarlar.
Ne Olur, Koltuğunuzu Seçin!
İster erkek, ister kadın, “koltuk seçimi” aslında her birimiz için küçük ama önemli bir adım. Eğer bu adımı atmadan uçağa binersek, ne olur? Şu durum yaşanır: "Yahu, koltuğu seçmedik, ama bir türlü de uçamıyoruz!" Bu durumda, uçak koltukları otomatik olarak random bir şekilde seçilir ve biz de o sırada, "Yahu, keşke şimdi burada olmasaydım" diye düşünürken buluruz kendimizi. O an, karşımıza çıkan o diğer yolcu ile göz göze geliriz ve “Bunu halledebilir miyiz?” diye konuşmaya başlarız. Çoğu zaman çözüm bulamayız. Çünkü koltukta daha önemli bir şey vardır: “Birlikte ne kadar daha rahat edebileceğimizin kimlikleri!”
İşin komik tarafı, koltuk seçimi yapılmazsa bir de “Fırlama tip” yanınıza oturur. Hani o tip var ya, başını önünüze yaslayıp sürekli telefonuyla oynayan, yeri her fırsatta değiştirip senin önüne tekrar gelen. İşte bu kişiler de anlaşılan o ki, “Koltuk tercihi yapmadığı için başına bela açanlardır!”
Sonuçta, koltuk seçimi yapmadığımızda ne mi olur? Bu şanslı bir oyun haline gelir ve genellikle tatlı bir tesadüfe dönüşür. Ancak, her uçuş daha keyifli, daha rahat olur diyebilirim! O yüzden, her yolculuk öncesi bir koltuk seçin, rahatça oturun, ve "Bakalım uçuşun sonu nereye varacak?" diye düşünerek uçmanın keyfini çıkarın! Uçuş sonunda başka birini daha koltukla tanımış olabilirsiniz… Ya da belki kendinizi biraz daha rahat hissetmişsinizdir.
Peki, siz hiç koltuk seçmeden uçuştan önce başınıza gelen komik bir hikaye yaşadınız mı? Yorumlara yazın, hep birlikte gülümseyelim!
Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle, uçuştan önce hiç düşündüğünüz, ama aslında düşündüğünüzde sizi hiç de küçücük bir merak içinde bırakmayan, o devasa soruya cevap arayacağız: Anadolu Jet koltuk seçimi yapılmazsa ne olur?
Evet, evet… Hepimiz o heyecanla, “Hadi bakalım, bir tıkla uçuveriyorum!” diye düşünürken, bir yandan da "Yahu, acaba birileri bu koltuğu bana bırakacak mı?" diye heyecanlanıyoruz. Ama bir süre sonra, acaba koltuk seçmek mi gerekiyor, ne oluyor bu koltuk işlerine falan derken, başımıza geleni görünce çok geç oluyor. Koltuğumuz seçilmemiş! O zaman ne mi oluyor? Durun, anlatacağım… Hazır mısınız?
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: "Olsun, Koltuk Nerede Olursa Olsun!"
Erkekler genellikle bir şeyin çözümü üzerine düşünmeyi sever. Gözlerinin önü sadece hedefe kilitlenmiştir: "Uçuşa zamanında yetişmeliyim, o koltuk olmasa da olur!" Çoğu zaman, koltuk meselesi onlara son derece önemsiz gelir. Bu yüzden Anadolu Jet’in koltuk seçimi ekranına bakarken, ekranda yer alan "Bir sonraki adımı atmak için bekliyoruz!" uyarısını fark etmezler. "Yahu o kadar mesafe mi var, hemen halledebilirim" diye düşünürler. Ardından, o lanet olası “seçim yapılmadı” mesajı ekrana düşer ve işte o an gerçekleşen olaylar zinciri başlar.
Bu noktada, erkeklerin bir çözüm odaklı yaklaşımı vardır: "Ne olacak şimdi?" diye sorarlar. “Neyse, ben de o zaman en ön koltuğa otururum!” derler, ama bu sefer de "Tüm uçak dolmuş, ne yazık ki koltuğunuzu seçemediniz!" yanıtını alırlar. O an akıllarına gelir ki: "Ulan, belki de koltuğu seçmek bir şeydir!"
Erkeklerin koltuk seçiminde strateji arayışları genellikle şöyle devam eder: "Bana en yakın koltuk nerede?" Diğer yolcular, emniyet kemerlerini bağlarken, o an sanki herkesin hayatı bir "oyun alanı"na dönüştürülür. Kadınların o sakin ve düzenli bakışlarının aksine, erkekler hızlıca oraya yerleşir, rahatça belini koyar ve koltuğun önündeki TV ekranını test etmeye başlar. Uçuş başlamadan önceki o an, gerçekten de özgürlük gibi bir şeydir.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: "O Koltuğun İçinde Bir Dünya Var!"
Kadınlar için koltuk seçimi, o anın tek başına bir ritüeli gibidir. Kendi içlerinde, o koltukta ne kadar rahat edeceklerini, diğer yolcularla ne kadar uyum içinde olabileceklerini ve uçuş boyunca birbirlerine nasıl yardımcı olabileceklerini düşünürler. Uçakla ilgili herhangi bir teknik meseleye dair hiç şüphe duymadan, tek dertleri “yanlarında rahatça sohbet edebileceği biri olup olmayacağıdır.” Eğer yan koltuk boşsa, oraya başka biri gelirse, o kişiyle ne kadar hızlı bir arkadaşlık kurulabilir diye hesap yaparlar.
Kadınlar genelde o koltuğun seçiminin de bir hikaye taşıdığını düşünürler: “Acaba o koltuğun sahibi kimdir? Nereye gitmektedir? Ne işi vardır?” Kafalarında kurdukları dünya, bazen uçuşu geçebilir. Onlar için uçmak bir yere gitmekten çok, bir yolculuğun başından itibaren yaşanması gereken bir deneyimdir. Diğer yolcularla ilişki kurmak, küçük ama önemli insanlık bağlarını keşfetmek, bir tür “sosyal keşif” haline gelir.
Fakat, bu arada kadının aklından şu da geçer: "Bir dakika, acaba diğer insanın rahatlığı nasıl olacak? Onunla yer değiştirsem mi? Neredeyse başkalarına bir iyilik yapmak üzerine kurulu bir koltuk stratejisi geliştiriyorum." Bu kadar empatik bir yaklaşımda, zaman içinde keşfettikleri yerlerin bir anlamı olmasını beklerler. O yüzden de bazen "koltuk seçimi yapılmadı" mesajını aldıklarında bir iki saniye kafalarında "Ne yapmalıyım?" sorusunu sormaya başlarlar.
Ne Olur, Koltuğunuzu Seçin!
İster erkek, ister kadın, “koltuk seçimi” aslında her birimiz için küçük ama önemli bir adım. Eğer bu adımı atmadan uçağa binersek, ne olur? Şu durum yaşanır: "Yahu, koltuğu seçmedik, ama bir türlü de uçamıyoruz!" Bu durumda, uçak koltukları otomatik olarak random bir şekilde seçilir ve biz de o sırada, "Yahu, keşke şimdi burada olmasaydım" diye düşünürken buluruz kendimizi. O an, karşımıza çıkan o diğer yolcu ile göz göze geliriz ve “Bunu halledebilir miyiz?” diye konuşmaya başlarız. Çoğu zaman çözüm bulamayız. Çünkü koltukta daha önemli bir şey vardır: “Birlikte ne kadar daha rahat edebileceğimizin kimlikleri!”
İşin komik tarafı, koltuk seçimi yapılmazsa bir de “Fırlama tip” yanınıza oturur. Hani o tip var ya, başını önünüze yaslayıp sürekli telefonuyla oynayan, yeri her fırsatta değiştirip senin önüne tekrar gelen. İşte bu kişiler de anlaşılan o ki, “Koltuk tercihi yapmadığı için başına bela açanlardır!”
Sonuçta, koltuk seçimi yapmadığımızda ne mi olur? Bu şanslı bir oyun haline gelir ve genellikle tatlı bir tesadüfe dönüşür. Ancak, her uçuş daha keyifli, daha rahat olur diyebilirim! O yüzden, her yolculuk öncesi bir koltuk seçin, rahatça oturun, ve "Bakalım uçuşun sonu nereye varacak?" diye düşünerek uçmanın keyfini çıkarın! Uçuş sonunda başka birini daha koltukla tanımış olabilirsiniz… Ya da belki kendinizi biraz daha rahat hissetmişsinizdir.

Peki, siz hiç koltuk seçmeden uçuştan önce başınıza gelen komik bir hikaye yaşadınız mı? Yorumlara yazın, hep birlikte gülümseyelim!