Amerikayı Kim Vergiye Bağladı ?

Cansu

New member
Amerikayı Kim Vergiye Bağladı?

Amerika Birleşik Devletleri'nde vergi uygulamaları, ülkenin kuruluşundan itibaren zaman içinde gelişmiş ve şekillenmiştir. Bu yazıda, Amerika'nın vergilendirilmesi sürecine dair tarihsel bir bakış sunulacak ve Amerikan vergi sisteminin nasıl şekillendiği, hangi olayların bu süreci etkilediği üzerine detaylar verilecektir.

Erken Dönemde Vergilendirme

Amerika'nın vergiye bağlanması, 18. yüzyılın sonlarına dayanmaktadır. 1776 yılında Amerikan Bağımsızlık Savaşı başladıktan sonra, İngiltere'den bağımsızlığını kazanan Amerikan kolonileri, kendi ekonomilerini inşa etmek zorunda kaldılar. Ancak vergi uygulamaları ve vergi toplama sistemlerinin olmaması, bu yeni kurulan devletin en büyük sorunlarından biriydi. Bağımsızlık Savaşı, özellikle İngiltere'nin kolonilere uyguladığı yüksek vergilerle tetiklenmişti. Bu bağlamda, Amerika'nın bağımsızlık mücadelesinin ardından, yeni bir vergi sisteminin oluşturulması gerekliliği ortaya çıktı.

Ancak, Amerika'da vergiye bağlama fikri, 1789'dan önce daha karmaşık bir hale geldi. Öncelikle, Amerika'nın ilk kurucuları, federasyon düzeyinde vergi toplama yetkisine sahip değillerdi. Bu durum, devletin gelir elde etmesini zorlaştırıyordu. Bağımsızlık ilanı ve savaş sonrası ekonomik zorluklar, merkezi bir vergi sistemi kurma ihtiyacını beraberinde getirdi.

Vergi Sistemi Kuruluşu: 1790’lar

Amerika'da vergi toplama yetkisini ilk olarak Amerikan hükümetine veren olay, 1789'da yapılan anayasa değişikliğiyle gerçekleşmiştir. Anayasada yer alan düzenlemelerle, federal hükümetin, eyaletler arasındaki ticaret ve finansal ilişkiler üzerinde kontrol sahibi olması sağlandı. 1791 yılında, Alexander Hamilton'un başkanlığındaki finansal reformlar, yeni bir vergi sisteminin altyapısını oluşturdu. Hamilton, ilk federal gelir vergisi tasarısını sundu ve tarife yoluyla devlet gelirlerinin artırılmasını hedefledi. 1791 yılında, içki ve alkollü içecekler üzerinden alınan özel tüketim vergisi, federal hükümetin ilk büyük vergi reformunu temsil etti.

Ancak, Hamilton'un uyguladığı bu vergi düzenlemeleri, Amerikan halkı arasında büyük bir hoşnutsuzluk yaratmış ve sonunda vergiye karşı ayaklanmalara yol açmıştır. Bunlardan en bilineni, 1794'te Pennsylvania'da gerçekleşen Whisky Ayaklanması’dır. Bu olay, Amerikalıların vergiye olan tepkilerini gösteren önemli bir dönüm noktasıdır.

İçki ve Tütün Vergileri: 1800’ler

1800'lü yıllarda, Amerika'nın vergilendirilmesinde önemli bir adım daha atıldı. 1861'de, Amerikan İç Savaşı sırasında, federal hükümet gelir elde edebilmek için doğrudan gelir vergisini uygulamaya koymuştur. Bu vergi, hükümetin savaşı finanse etme çabalarına yardımcı olmuştur. İç Savaş'a kadar geçici olarak uygulanan bu vergi, savaşın ardından kaldırılmıştır.

Ancak 1862 yılında, iç savaşın yarattığı mali zorluklar nedeniyle, Abraham Lincoln hükümeti, gelir vergisini yeniden uygulamaya koydu. Bu dönemde, ilk kez vergi, doğrudan kişisel gelir üzerinden alınmaya başlandı. Bu vergi, bir yandan savaşın finansmanını sağlamak için kullanılırken, diğer yandan federal hükümetin vergi toplama yetkisini sağlamlaştırmıştır. Bu dönemde uygulanan vergi oranları, bireysel gelir üzerinden yüzde 3 ile 5 arasında değişmekteydi.

Amerika'da Vergi Devrimi: 20. Yüzyıl Başları

Amerikan vergi sisteminin şekillendiği bir diğer önemli dönüm noktası ise 20. yüzyılın başlarına denk gelir. 1913'te kabul edilen 16. Anayasa Değişikliği, doğrudan gelir vergisini kalıcı hale getirmiştir. Bu değişiklik, federal hükümete, vatandaşlardan gelir vergisi toplama yetkisini açıkça vermiştir. Bu yasa, o dönemdeki büyük ekonomik değişimlere ve sanayileşmenin hızlanmasına paralel olarak, vergi sisteminin daha da genişlemesini sağlamıştır.

Bundan sonra, Amerika'da gelir vergisi, devletin en önemli gelir kaynaklarından biri haline gelmiştir. Ayrıca, 20. yüzyılın ortalarına kadar, vergi oranları zaman zaman değişiklik göstermiştir. Büyük Buhran dönemi ve II. Dünya Savaşı sırasında, hükümetin mali ihtiyaçları doğrultusunda vergi oranları yükseltilmiş, savaşın finansmanını sağlamak için yeni vergiler uygulanmıştır.

Amerika'daki Vergi Sistemi Günümüzde Nasıl İşliyor?

Amerika'da günümüzdeki vergi sistemi, federal, eyalet ve yerel düzeyde üç ana vergi kaynağından oluşmaktadır. Federal vergi, en yüksek oranlara sahip olan vergilerdir ve gelir üzerinden alınan vergiler, sosyal güvenlik ve Medicare gibi sağlık sigortası katkıları içerir. Eyaletler de kendi gelir vergilerini belirleme yetkisine sahiptirler, ancak bu oranlar eyaletlere göre farklılık göstermektedir. Yerel yönetimler ise genellikle gayrimenkul vergisi ve satış vergisi gibi dolaylı vergiler uygular.

Amerikan vergi sisteminin karmaşıklığı, zaman içinde yapılan sayısız düzenlemeyle artmış ve birçok vergi türü oluşturulmuştur. Ayrıca, vergi indirimleri, vergi kredileri ve diğer vergi düzenlemeleri de halkın vergi yükünü hafifletmeye yönelik bir dizi yasa olarak karşımıza çıkmaktadır.

Amerika’da Vergi Sistemi Üzerine Sorular ve Cevaplar

1. Amerika'da ilk gelir vergisi ne zaman uygulandı?

Amerika’da ilk gelir vergisi, 1862 yılında, İç Savaş döneminde uygulanmaya başlanmıştır. Abraham Lincoln hükümeti tarafından getirilen bu vergi, geçici olarak uygulanmış ancak 1872 yılında kaldırılmıştır.

2. Amerika'da vergilerin artırılması halk tarafından nasıl karşılandı?

Amerika'da vergi oranlarının artırılması genellikle halk arasında hoşnutsuzluk yaratmıştır. Özellikle, 18. yüzyılın sonlarında İngiltere'nin kolonilere uyguladığı yüksek vergiler, Amerikan halkının vergiye karşı olan tutumunu şekillendirmiştir. Bu durum, vergiye karşı isyanlar ve direnişlere yol açmıştır.

3. Amerika'da gelir vergisi oranları nasıl belirlenir?

Amerika’da gelir vergisi oranları, federal hükümet tarafından belirlenir ve farklı gelir dilimlerine göre değişir. Yüksek gelir sahipleri, daha yüksek oranlarla vergilendirilirken, düşük gelirli bireyler daha düşük oranlar ile vergilendirilmektedir.

Sonuç

Amerika'nın vergiye bağlanması, ülkenin ekonomik ve siyasi yapısındaki değişimlerle paralel olarak gelişmiştir. Bağımsızlık sonrası kurulan ilk vergi sistemleri, zamanla daha da karmaşıklaşarak günümüze kadar evrilmiştir. İlk başlarda zorunlu vergi toplama yetkisi olmayan Amerika, birçok aşamadan geçerek bugünkü modern vergi sistemine ulaşmıştır. Bu süreç, halkın tepkileri, savaşlar, ekonomik krizler ve siyasi kararlarla şekillenmiş ve Amerikan vergi sistemini dinamik bir yapıya kavuşturmuştur.