Bir Kaynağın İzinde: APA 7 ve Aktaran Kaynakça
Bir gün, iki araştırmacı, Ali ve Zeynep, üniversitedeki büyük projenin üzerine konuşuyorlardı. Her ikisi de farklı disiplinlerde eğitim almış ve farklı bakış açılarına sahipti. Ali, oldukça çözüm odaklı bir kişiydi; her zaman “Hadi şu veriyi bulalım ve hızla sonuca ulaşalım!” diyerek ilerlerdi. Zeynep ise, her zaman daha dikkatli, ilişkileri ve detayları önemseyen bir yaklaşım sergiliyordu. “Veriyi bulmak bir şey değil, onu doğru bir şekilde bağlamak ve kaynakları doğru aktarmak çok daha önemli,” diyordu Zeynep, her zaman da doğru aktarım ve etik konusunda hassastı.
Bir gün, projelerinde önemli bir kaynak keşfettiler. Bu kaynak, bir kitapta yer alıyordu ama kitaptan alıntı yapmak, zaman kaybı yaratabilirdi. Zeynep, bu kaynağın başka bir makalede aktarıldığını fark etti ve hemen Ali’ye döndü: “Bu kaynağı kullanmak istiyoruz, ancak dikkat etmemiz gereken bir şey var. Bu aktarılan bir kaynak. Yani APA 7'ye göre doğru bir şekilde nasıl aktarıldığını bilmiyoruz. Önce bunu halletmeliyiz.”
Ali, hemen çözüm odaklı yaklaşarak “O zaman hızlıca internetten buluruz, nasıl aktarıldığını öğreniriz!” dedi. Ancak Zeynep, daha dikkatli bir şekilde gülümsedi ve ona şöyle dedi: “Evet, ama aktaran kaynakça ile ilgili APA kurallarını doğru uyguladığımızdan emin olmalıyız. Aksi takdirde, projemiz ciddi bir güvenilirlik sorunu yaşayabilir.”
Aktaran Kaynakça: APA 7'nin İncelikleri
Zeynep, Ali’ye doğru kaynakça gösterimi için APA 7 kurallarını anlatmaya başladı. "Aktaran kaynakça, bir kaynağın doğrudan alıntı yapılmadan, başka bir kaynağa aktarılması durumunda kullanılır. Yani, bir yazar bir kaynağa referans veriyorsa ve biz o kaynağı doğrudan bulamamışsak, aktarılan kaynağı kaynakçada belirtmek gerekir."
Zeynep'in dediği gibi, APA 7 formatında, aktaran kaynakçada, kullanılan ikinci el kaynağa atıfta bulunulur. Ancak, bu kaynağa da aktarılan kaynağı belirten bir ek yapılır. Zeynep örnek vererek devam etti:
Örnek:
Smith, 2005'te Johnson’ın (1998) bulgularından bahsettiği şekilde, akademik başarı için motivasyonun kritik bir rol oynadığını savunmaktadır (aktaran Johnson, 1998).
Burada, Smith (2005) doğrudan alıntılanmaz, ancak Johnson (1998)’in bulguları aktarılmaktadır. Zeynep, “Bu tür alıntıların özellikle akademik yazılarda doğru şekilde aktarılması, hem akademik etik hem de okurun doğruluğa olan güveni için önemlidir,” diyordu.
Ali, “Evet, ama bunun doğru yapılması gerektiğini biliyoruz, değil mi?” diye sordu. Zeynep, başını sallayarak, “Evet, APA 7'ye göre, aktaran kaynağa sadece metin içinde değinmek yeterli değil, aynı zamanda kaynakçada da aktarılan kaynağa dair bilgi vermeliyiz. Çünkü bu şekilde doğru atıfta bulunmuş oluruz,” dedi.
Zeynep'in Duygusal Yaklaşımı: Güvenilirlik ve Etik
Zeynep için en önemli şeylerden biri güvenilirlikti. Onun için kaynakları doğru aktarmak sadece teknik bir zorunluluk değil, aynı zamanda akademik dürüstlük ve saygıydı. “Bir kaynağı doğru aktarmadığında, hem okuyucunun hem de yazının güvenilirliği tehlikeye girebilir. Bu nedenle, her iki kaynağa doğru bir şekilde yer vermek gerekir,” diyordu Zeynep.
Zeynep’in bu bakış açısı, yalnızca doğru ve güvenilir bir iş çıkarma çabasıydı. Ayrıca, toplumsal ilişkilerde doğru bilgilendirme ve etik davranmanın önemini vurgulayan bir yaklaşım da gösteriyordu. Zeynep, araştırmalarda etik değerlerin, diğer insanların emeklerine saygı göstermekle ilgili olduğunu hissediyordu.
Ali ise çözüm odaklı bir şekilde, “Yani basitçe, eğer başka bir kaynağa referans veriyorsak, ikisini de doğru şekilde belirtmemiz gerektiğini anlıyorum. Tamam, o zaman. Hadi yapalım!” diyerek durumu netleştirdi.
Zaman İçindeki Değişim: APA’nın Evrimi
Birçok araştırmacı için, APA formatı, yazım kurallarının ötesinde bir şey ifade eder. APA, ilk olarak 1929’da Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından yayınlanmaya başladığında, araştırmacılar arasında bir standart oluşturmayı amaçlıyordu. Bu kurallar, zaman içinde gelişerek akademik yazıların daha düzenli ve tutarlı olmasını sağladı. Günümüzde APA 7, modern dünyada bilimsel yayınların şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmayı hedefliyor.
Zeynep, “Biliyorsun, Ali, APA kuralları zamanla daha da geliştirilmiş. Mesela, 6. baskıdan 7. baskıya geçişte aktaran kaynakların daha net bir şekilde belirtilmesi gerektiği vurgulandı. Bu, akademik dürüstlüğü artırmaya yönelik önemli bir adımdı,” dedi.
Ali'nin Pratik Yaklaşımı: Doğru ve Hızlı Çözüm
Ali, Zeynep'in söylediklerinden sonra hızla ilerlemek istedi. “Yani, aktaran kaynaklar konusunda sorun yok. Şimdi tek yapmamız gereken bu kaynağı doğru şekilde bulmak ve projeye entegre etmek,” diyerek pratik bir yaklaşım benimsedi. Ali'nin stratejik bakışı, çözüm bulmakta ne kadar hızlı olduğunu gösteriyordu. Ancak, Zeynep, “Evet ama dikkat etmemiz gereken bir şey var. Kaynağı bulduğunda, kaynakçada sadece aktaran kaynağa değil, esas kaynağa da doğru bir şekilde atıfta bulunmamız gerek,” diyerek sürecin ayrıntılarına dikkat çekti.
Tartışma Başlatan Sorular
1. Akademik yazılarda kaynakları doğru aktarmanın önemi nedir? Kaynakça hataları, bir çalışmanın güvenilirliğini nasıl etkiler?
2. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı ve kadınların etik kaygılara olan duyarlılığı, akademik yazımda nasıl bir denge oluşturur?
3. APA 7’nin aktaran kaynakça ile ilgili getirdiği yenilikler, akademik yazımda hangi gelişmelere yol açtı?
4. Aktaran kaynakların doğru şekilde belirtilmesi, araştırmaların toplumsal ve etik sorumluluk açısından ne kadar önemli?
Sonuç: Bilgiyi Doğru Aktarmak
Ali ve Zeynep’in bu yolculuğu, doğru kaynak aktarma yöntemini keşfederken, akademik yazımın yalnızca pratik değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk olduğunu da hatırlatıyor. APA 7, her kaynağın doğru ve dikkatlice aktarılmasını teşvik ederken, araştırmacıların hem çözüm odaklı hem de etik açıdan hassas olmalarını sağlar. Sonuçta, bir kaynağı doğru aktarmak, sadece bilimsel bir gereklilik değil, aynı zamanda bilgiye olan saygımızı ve toplumumuzun güvenini kazanmamıza yardımcı olur.
Bir gün, iki araştırmacı, Ali ve Zeynep, üniversitedeki büyük projenin üzerine konuşuyorlardı. Her ikisi de farklı disiplinlerde eğitim almış ve farklı bakış açılarına sahipti. Ali, oldukça çözüm odaklı bir kişiydi; her zaman “Hadi şu veriyi bulalım ve hızla sonuca ulaşalım!” diyerek ilerlerdi. Zeynep ise, her zaman daha dikkatli, ilişkileri ve detayları önemseyen bir yaklaşım sergiliyordu. “Veriyi bulmak bir şey değil, onu doğru bir şekilde bağlamak ve kaynakları doğru aktarmak çok daha önemli,” diyordu Zeynep, her zaman da doğru aktarım ve etik konusunda hassastı.
Bir gün, projelerinde önemli bir kaynak keşfettiler. Bu kaynak, bir kitapta yer alıyordu ama kitaptan alıntı yapmak, zaman kaybı yaratabilirdi. Zeynep, bu kaynağın başka bir makalede aktarıldığını fark etti ve hemen Ali’ye döndü: “Bu kaynağı kullanmak istiyoruz, ancak dikkat etmemiz gereken bir şey var. Bu aktarılan bir kaynak. Yani APA 7'ye göre doğru bir şekilde nasıl aktarıldığını bilmiyoruz. Önce bunu halletmeliyiz.”
Ali, hemen çözüm odaklı yaklaşarak “O zaman hızlıca internetten buluruz, nasıl aktarıldığını öğreniriz!” dedi. Ancak Zeynep, daha dikkatli bir şekilde gülümsedi ve ona şöyle dedi: “Evet, ama aktaran kaynakça ile ilgili APA kurallarını doğru uyguladığımızdan emin olmalıyız. Aksi takdirde, projemiz ciddi bir güvenilirlik sorunu yaşayabilir.”
Aktaran Kaynakça: APA 7'nin İncelikleri
Zeynep, Ali’ye doğru kaynakça gösterimi için APA 7 kurallarını anlatmaya başladı. "Aktaran kaynakça, bir kaynağın doğrudan alıntı yapılmadan, başka bir kaynağa aktarılması durumunda kullanılır. Yani, bir yazar bir kaynağa referans veriyorsa ve biz o kaynağı doğrudan bulamamışsak, aktarılan kaynağı kaynakçada belirtmek gerekir."
Zeynep'in dediği gibi, APA 7 formatında, aktaran kaynakçada, kullanılan ikinci el kaynağa atıfta bulunulur. Ancak, bu kaynağa da aktarılan kaynağı belirten bir ek yapılır. Zeynep örnek vererek devam etti:
Örnek:
Smith, 2005'te Johnson’ın (1998) bulgularından bahsettiği şekilde, akademik başarı için motivasyonun kritik bir rol oynadığını savunmaktadır (aktaran Johnson, 1998).
Burada, Smith (2005) doğrudan alıntılanmaz, ancak Johnson (1998)’in bulguları aktarılmaktadır. Zeynep, “Bu tür alıntıların özellikle akademik yazılarda doğru şekilde aktarılması, hem akademik etik hem de okurun doğruluğa olan güveni için önemlidir,” diyordu.
Ali, “Evet, ama bunun doğru yapılması gerektiğini biliyoruz, değil mi?” diye sordu. Zeynep, başını sallayarak, “Evet, APA 7'ye göre, aktaran kaynağa sadece metin içinde değinmek yeterli değil, aynı zamanda kaynakçada da aktarılan kaynağa dair bilgi vermeliyiz. Çünkü bu şekilde doğru atıfta bulunmuş oluruz,” dedi.
Zeynep'in Duygusal Yaklaşımı: Güvenilirlik ve Etik
Zeynep için en önemli şeylerden biri güvenilirlikti. Onun için kaynakları doğru aktarmak sadece teknik bir zorunluluk değil, aynı zamanda akademik dürüstlük ve saygıydı. “Bir kaynağı doğru aktarmadığında, hem okuyucunun hem de yazının güvenilirliği tehlikeye girebilir. Bu nedenle, her iki kaynağa doğru bir şekilde yer vermek gerekir,” diyordu Zeynep.
Zeynep’in bu bakış açısı, yalnızca doğru ve güvenilir bir iş çıkarma çabasıydı. Ayrıca, toplumsal ilişkilerde doğru bilgilendirme ve etik davranmanın önemini vurgulayan bir yaklaşım da gösteriyordu. Zeynep, araştırmalarda etik değerlerin, diğer insanların emeklerine saygı göstermekle ilgili olduğunu hissediyordu.
Ali ise çözüm odaklı bir şekilde, “Yani basitçe, eğer başka bir kaynağa referans veriyorsak, ikisini de doğru şekilde belirtmemiz gerektiğini anlıyorum. Tamam, o zaman. Hadi yapalım!” diyerek durumu netleştirdi.
Zaman İçindeki Değişim: APA’nın Evrimi
Birçok araştırmacı için, APA formatı, yazım kurallarının ötesinde bir şey ifade eder. APA, ilk olarak 1929’da Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından yayınlanmaya başladığında, araştırmacılar arasında bir standart oluşturmayı amaçlıyordu. Bu kurallar, zaman içinde gelişerek akademik yazıların daha düzenli ve tutarlı olmasını sağladı. Günümüzde APA 7, modern dünyada bilimsel yayınların şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmayı hedefliyor.
Zeynep, “Biliyorsun, Ali, APA kuralları zamanla daha da geliştirilmiş. Mesela, 6. baskıdan 7. baskıya geçişte aktaran kaynakların daha net bir şekilde belirtilmesi gerektiği vurgulandı. Bu, akademik dürüstlüğü artırmaya yönelik önemli bir adımdı,” dedi.
Ali'nin Pratik Yaklaşımı: Doğru ve Hızlı Çözüm
Ali, Zeynep'in söylediklerinden sonra hızla ilerlemek istedi. “Yani, aktaran kaynaklar konusunda sorun yok. Şimdi tek yapmamız gereken bu kaynağı doğru şekilde bulmak ve projeye entegre etmek,” diyerek pratik bir yaklaşım benimsedi. Ali'nin stratejik bakışı, çözüm bulmakta ne kadar hızlı olduğunu gösteriyordu. Ancak, Zeynep, “Evet ama dikkat etmemiz gereken bir şey var. Kaynağı bulduğunda, kaynakçada sadece aktaran kaynağa değil, esas kaynağa da doğru bir şekilde atıfta bulunmamız gerek,” diyerek sürecin ayrıntılarına dikkat çekti.
Tartışma Başlatan Sorular
1. Akademik yazılarda kaynakları doğru aktarmanın önemi nedir? Kaynakça hataları, bir çalışmanın güvenilirliğini nasıl etkiler?
2. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı ve kadınların etik kaygılara olan duyarlılığı, akademik yazımda nasıl bir denge oluşturur?
3. APA 7’nin aktaran kaynakça ile ilgili getirdiği yenilikler, akademik yazımda hangi gelişmelere yol açtı?
4. Aktaran kaynakların doğru şekilde belirtilmesi, araştırmaların toplumsal ve etik sorumluluk açısından ne kadar önemli?
Sonuç: Bilgiyi Doğru Aktarmak
Ali ve Zeynep’in bu yolculuğu, doğru kaynak aktarma yöntemini keşfederken, akademik yazımın yalnızca pratik değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk olduğunu da hatırlatıyor. APA 7, her kaynağın doğru ve dikkatlice aktarılmasını teşvik ederken, araştırmacıların hem çözüm odaklı hem de etik açıdan hassas olmalarını sağlar. Sonuçta, bir kaynağı doğru aktarmak, sadece bilimsel bir gereklilik değil, aynı zamanda bilgiye olan saygımızı ve toplumumuzun güvenini kazanmamıza yardımcı olur.